Hazır Kurban bayramı da yaklaşmışken anneanne eli değmiş lezzetinde bir kavurma için iki püf noktası ister misiniz?
Birincisi et miktarının çok olması. Eskiden ailenin bütün kurbanları dedemlerin bahçesinde kesilirdi. Bir yandan kalan kurbanlıklar kesilirken ilk kesilen küçükbaşlardan birinin neredeyse tamamı evdeki hanımlar tarafından kuşbaşı doğranır, koca bir kazanda yavaş yavaş pişer, kurban işleri bitene kadar kahvaltıya hazır olurdu.
İkincisi de etin kendi iç yağında kavrulması. Sonra Rabbimin bu güzel nimetini en güzel “lokum” haliyle, afiyetle yemek kalıyor geriye…
Geçen gün kavurma yaparken dondurucuya atmış olduğum iç yağlardan kullanmıştım. Tabi üç kişilik küçük bir aileye böyle bir miktar oluyor haliyle… Gelelim tarifimize.
Her türlü iç yağı veya kuyruk yağını kullanabiliriz bu işlem için. İç yağları küçük küçük doğrayıp mümkünse yapışmaz bir tencereye alıyoruz, ocağı yakıp iyice eriyene ve yağını salana kadar kavuruyoruz. Çıkan yağı kavurmamız için kullanmadan önce iyice kızaran, kahverengileşen ve adına “kıkırdak” dediğimiz yağ parçalarını kevgirle süzdürerek ayrı bir kaseye alıyoruz.
Tencerede kalan yağa kuşbaşı doğranmış kavurmamızı ilave edip güzelce pişiyiroruz.
Kavurmanın lezzeti ayrı da, şu kıkırdağın lezzeti de apayrı… Üzerine biraz tuz serpip küçük bir ekmek arası yapın, harika! Hatta bizim oralarda bu kıkırdakları tarhana çorbasının üzerine koyarlar, hiç yemedim ama güzel olsa gerek.
İç yağları çiğden dondurucuya kaldırıp, lazım oldukça yağ çıkarmak için kullanabilirsiniz. Veya çok miktarda yağ çıkarıp çıkan yağı küçük kaselere paylaştırıp dondurabilirsiniz.